28 Mart 2010 Pazar

SHU Özgür İradeye ve Özgüvene Sahip Olmalıdır

Ülkemizde Sosyal Hizmet Uzmanları çoğunlukla halen Sosyal Hizmet Mesleğine ve Sosyal Hizmet Uzmanı olarak kendi mesleki unvanlarına karşı güvensiz oldukları gibi mesleği sahiplenme konusunda da öz güvene sahip değildirler. Bu durum meslek elemanlarını birlikte hareket ederek hizmet üretmek, gerektiğinde de özgür irade sergileyerek farklılıklarını ortaya koymak yarine siyasi görüşlerini temsil eden gruplar içinde tutunmaya çalışmayı tercih etmelerine sebep olmaktadır. Hal böyle olunca mesleğin siyasallaşmasını, meslek elemanlarının birlikte hareket ederek meslek adına bir şeyler üretmek yerine mesleği falanca partinin bir siyasi faaliyeti olarak göstermeyi ya da tümden reddederek sadece mesleğin kadrosu içinde yar almayı yeterli görerek zaten yetersiz eğitim dolayısı ile mesleki fonksiyonları konusundaki çelişki ve değersizlik duygularından da kurtulmayı tercih ettikleri gözlenmektedir.

Oysa sosyal hizmet uzmanı unvanını taşıyan tüm meslektaşlarımızın inançla, güvenle ve azimle kendi bilgi, beceri ve mesleki potansiyellerinin farkına varmaları, küçük hesaplar yapmadan, başkalarının güdüm ve tesirini hissetmeden, kendi bilgi, beceri ve liderlik gücünü hissettirerek, kendilerini mesleki anlamda ve toplumun her kesiminde ve her koşulda hissettirmeleri, meslek elemanlarının ortak fikir ve projeler üreterek toplumun tüm kesimlerine sunmaları, medyadan etkin bir şekilde yararlanarak ve de partiler üstü, siyaset üstü, tüm bireysel menfaat ve hesaplardan uzak toplum yararına hizmet üretmeyi esas alarak ortak çalışmalar yapmaları elbette ki SHU'nı hak ettikleri konuma kendiliğinden taşıyacak dolayısı ile toplumla birlikte meslek ve meslek elemanları da kazanacaktır.

Herkes bilmelidir ki kısa süreli geçici makam ve mevkiler meslek için olduğu kadar bu makam ve mevkide olan kişiler için yarardan çok zarar verir, yalnızlaştırır dahası bir süre sonra kişinin benlik saygısını yitirmesine de neden olur.

Mesleki yetersizlik ve güvensizlik konusunun meslek elemanlarının tamamına tabi ki genellenmemesi gerekir. Meslek alanlarında çok başarılı çalışmalar yapan, tüm grup ve ortamlarda adından söz ettiren çok değerli ama sayıca oldukça az olan (ama yine de var olan) meslek elemanları için tabi ki genellenemez sadece onları ayrıca anmayı ve meslek elemanı olarak kendilerini bu emeklerinden dolayı da saygıyla selamlamayı görev biliriz.

16 Mart 2010 Salı

Sosyal Hizmet Devletin Vatandaşına Borcudur

Türkiye’de sosyal hizmeti önemsemeyenler, göz ardı edenler toplumun gelişmesini, kalkınmasını istemeyen insanlardır. Toplumdaki aşırılıktan, dengesizlikten, yoksulluk ve kargaşadan nemalananlar toplumda belli bir dengenin, huzurun, istikrarın oluşmasını, gelişmesini istemeyenler sosyal hizmet mesleğinin ve bilincinin de gelişmesini, kabul görmesini istemezler. Günümüzde teknoloji ve media sayesinde insanlar dünyanın her yerinde olup bitenden anında haberdar olabilmektedir. Dolayısı ile olup bitenleri daha farklı açılardan görüp değerlendirebilmekte, geri kalmışlığın kader olmadığını, bir şeylerin yanlış gittiğini, birilerinin bir şeylerin önünü kestiğini de görebilmekte ve tepkiler ortaya koyabilmektedirler. Bu sebepten küçük hesaplarla toplumun gelişiminin, kalkınmasının, birey ve toplulukların tüm ülkenin imkan ve hizmetlerinden eşit olanaklarla yararlanmasının önünü kesenler bilmelidirler ki çok yakında toplum bunun da hesabını sorar.

Demokrasi insanların özgür iradesi ile topluma katkı sağlayarak insan onuruna yaraşır hayat tarzını özümseyerek, benimseyerek yaşatan en güzel yönetim ve yaşam tarzıdır. Toplum içinde tüm gruplara, inanç ve yaşam tarzlarına eşit mesafede her birey ve topluluğun başkalarının alanına girmeden, kimseyi incitmeden kendi inanç ve yaşam tarzını sürdürmesinin de garantisidir. Bunun sağlanamadığı ortamlarda demokrasinin varlığından söz edilemez.

Sosyal hizmet; kapitalist sistemde toplumdaki fırsatlardan çeşitli sebeplerle etkin bir şekilde yararlanamayan kişi, aile, grup ve toplulukların desteklenerek yeniden problemlerle baş etme becerilerinin geliştirilip üretken hale getirilerek sisteme kazandırılması yönünde yapılan profesyonel yardımlar bütünüdür. Bu hizmetler sadece hizmetten yararlananları topluma kazandırmakla kalmaz aynı zamanda kapitalist sistemin ayakta kalması için gerekli olan azami düzeyde üretim ve ürettiği ürün ve hizmetleri tüketecek bir ek yarar sağlar ki bu sadece ürünlerini pazarlamak için harcayacağı masraflardan çok daha az bir maliyetle gerçekleşme gibi artı bir kazanım sağlar.

Sosyal hizmetten yararlanan (müracaatçı) aldığı bu hizmet için herhangi bir borçlanma, mahcubiyet duyma, bedel ödeme, kandırılma gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaz çünkü sosyal hizmet devletin vatandaşına olan borcudur, hizmetlerin tüm maliyetleri devlet tarafından karşılanır, hizmet alan kesimler de üretime katılarak ödediği vergilerle devletin sürekliliğine katkıda bulunur. Tabi ki bütün bu hizmetlere muhtaç olan kişi ve grupların tespiti ve yürütülüp takip edilmesi de profesyonel meslek elemanları tarafından yürütülmelidir.

Adalet Tanrıçası ya da Psiko Sosyal Servis Uzmanı

  Adalet Tanrıçası ya da PSYS Uzmanı Çünkü her şeyi bilir, her işi yapar ama emirle Memurluk denince ilk akla gelen yoğun bürokrasidir. Heme...